Hangi yollar kendimizden geçmiyor ki, zor vakitler geçirdiğim şu günlerde çokça kendi patikalarımdan yürüdüm, ardından düşündüm ve düştüm. Tabi doğası gereği kalkıyorum. Sanırım şimdiye dek kendimle bu denli yalnız kalamamıştım, hele bir de ‘yerle bir olmuş güvenli alanlar, yıkılmış baş etme mekanizmalarıyla’ kaldığım bir enkazla, işim daha da zorlaştı. Diğer bir tabirle yönümü gösterecek çoğu işaret noktam silinmiş ya da kaybolmuştu. Sonra sosyal medya aracılığıyla, instagram hikayesinden sorular sorarak bir sosyal bağ kurdum insanlarla. Adeta şu salkım söğüdün altında oturur gibi… Gelen cevaplar yaptığımız diyaloglar beni buraya getirdi.
Yalnızlık, tek başınalık, sosyal destek, sosyal bağ temaları etrafında dolandım durdum. Yalnızlık meselesiyle çokça ilişkili olan sosyal destek konusunu biraz da şu günlerde ucundan baktığım birkaç kaynak üzerinden basitçe aktaracağım.
Bir google taraması yapıp ‘sosyal destek’ yazınca ekranımda ‘Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının sistemi karşıladı beni, çalıştığım alanla ilgili olduğunu düşünüp algoritmayı suçlamadım. Web sitesinde şöyle devam ediyordu;“... yaşamlarını en düşük seviyede dahi sürdürmekte güçlük çeken ailelerin, kendi kendine yeterli hale gelinceye kadar çocuklarının bakımı ve desteklenmesi amacıyla geçici bir süre verilen ekonomik destekler ile ve psiko- sosyal destek sistemidir.” Benim burda en dikkat ettiğim şey ‘kendi kendine yeterli hale gelinceye kadar’ kısmı. Ne büyük bir cümle aslında… Aile kavramının içinde kaybolmayacağım o başka bir yazının konusu olsun.
Kendiyle yalnız kalmak hâline dair Agâh Aydın’ın pandemi sürecinde söyledikleri bana çok aydınlatıcı gelmişti. Yalnızlığın ve tek başınalığın farklı şeyler olduğuna dair güzel aktarımları mevcut. ‘Eşin dostun varsa yalnız kalabilirsin. Psikanalist D. Winnicott “Yardıma ihtiyaç duyduğumuzda birisinin geleceğinden emin olunması kaydıyla, yalnız olmak, zihinsel oyunlar oynamak için en uygun durumdur” der. Yani yalnızlık paylaşmaya dair, diğeri melankoliye... diye belirtiyor röportajında.
Yıllardır psikososyal destek çalışan bir uzmanım fakat mesleki kimliğimden azıcık da olsa sıyrılıp, ‘Herkese göre değişen bir şey mi bu kavram, nedir?’ diye bakınırken, Irwin G. Sarason’un 1983’te yaptığı şu tanıma denk geldim “Bizi önemsediklerini, değer verdiklerini ve sevdiklerini bildiğimiz, güvenebileceğimiz insanların varlığı veya mevcudiyeti”.Gayet geniş ve kapsayıcı bir tanım gibi duruyor.
Sosyal medya aracılığıyla sizlerle bir bağ kurdum demiştim yazının başında. Sorduğum ‘nedir sizce sosyal destek?’ sorusuna verilen cevaplardan harmanlanmış bir tanımlamaya benzeyen üç kavram şöyle aktarıyor;
‘’Sosyal destek; bireyin gereksinim duyduğunda çevresinden elde edebileceği duygusal, sosyal, bilgisel ve araçsal yardımları içermektedir. Sosyal bağlılık duygusu ise “insanlar arasında insan olma” duygusu ile ilişkilidir.
Sosyal destek, sosyal bağlılık ve yalnızlık ilişkisinde başka bir önemli nokta, bebeklikten yetişkinliğe doğru birey-çevre etkileşimi bağlamında sosyal etkileşim ve sosyalleşmenin bir işlevi olarak benlik nesnesinin de zamanla değişmesi olgusudur. Biliyorum çokça akademik oldu biraz hazmetmek gerekecek cümleleri. Gelen cevaplardan beni yazmaya iten iki tanesinin anlaşılmasına dair bir noktaya da değinip sona gelmek istiyorum artık.
Buradan hareketle;
Sosyal destek kısmını konuşurken şunu aktarmak lazım diye düşünüyorum; alınan ve algılanan sosyal destek arasında bir ayrım yapılır. Yardıma ihtiyacımız olduğunda ulaşılabilecek kaynaklarımızın olduğuna olan inancımız; algılanan, kaynağın o andaki varlığını; alınan, gerçekte var olan destek olarak tanımlayabiliriz.
Kaynakta şöyle devam ediyor; “Yapılan çalışmalar, algılanan sosyal desteğin psikolojik ve fiziksel iyilik hali ile ilişkili olduğunu tutarlı bir şekilde buluyor. Fakat alınan sosyal destek için çelişkili sonuçlar yer alıyor. Bir hipoteze göre o anda mevcut olan, yani alınan sosyal desteğin işe yaraması için kişinin beklentisi ile gelen desteğin uyuşuyor olması gerekiyor.” Devamını yine size bırakıyorum…
Artık sona doğru gelirken, iyilik halinin korunması, yaşam kalitesinin yükseltilmesi için sarf edilen çabada sosyal desteğin çok önemli bir konu olduğunu biliyoruz. Stresle baş etmede, depresyonla, vb. aklınıza gelebilecek birçok alanda çok kıymetli bir olgudur, varoluşsal anlam duygusunu desteklediğini de söyler buradan ayrılırım.
Sosyal desteklerinizi bir gözden geçirmeniz dileğiyle.
Medya Güler
Aralık 2023